MUM OLMAK YA DA MUMU ÜFLEMEK

Damla Nur Güney 11 Eylül 2022 15:30

Kaç kitapta geziniyor parmaklarımız? Kaç tane dizinin/filmin büyülü dünyasına giriyoruz? Hangi şarkıların sonsuz anlamında kayboluyoruz? Kaç kişinin hayatında yer ediniyor, kaçının hayatından geçip gidiyoruz? Bütün pişmanlıklarımız, keşkelerimiz geçmişe yönelik mi? Yoksa siz de benim gibi gelecekten umudu kesmeyip yine de ondan korkuyor musunuz?

Aslında bu yazının başına otururken biraz endişeliydim, hatta bu yüzden yazmayı sürekli erteledim. Dönüp geçen doğum günümde yazdığım yazıyı okuyunca zihnimi bir telaş kapladı. O yazıyı yazan Damla ile şuan size bu cümleleri yazan Damla arasında ne fark vardı? Kendi hayat yolumda ilerleyebilmiş miydim? Bunun için uzun bir süre düşündüm, o zamandan bu zamana olan fotoğraflara baktım, hayallerimi kontrol ettim. Ruhumu yokladım, kafamın içini. Bir şeyler kaybetmiş miyim yoksa kazanmış mıyım diye. Bütün bunları düşünmek beni korkuttuğu için defalarca kez bilgisayarı kapatıp kalktım bu yazının başından. Size anlatacak, bahsedecek bir şeylere sahip miyim diye saatlerce düşündüm. Daha sonra düşündükçe yazamıyor olduğumun farkına varıp en kötü ihtimalle bu doğum günümde yazı yazamayacağım diye düşündüm. Geçen yıl doğum günümde yazdığım yazıyı tekrar okuduğumda bu yıl size anlatmak istediklerimde bir farklılık olduğunu anladım. Şimdi, doğum günüme saatler kala, bu yazıyı yazarken anlıyorum ki size bahsetmek istediğim şey : şükür. Size şükür duygumdan bahsedeceğim çünkü yirmi üçüncü yaşımda hakim olan duygu buydu. Sahip olamadıklarımı, gidemediğim yerleri, söyleyemediğim sözleri, çağırılmadığım masaları, anlaşılmadığımı düşündüğüm konuları, alamadığım mesajları, yükseltemediğim notları… Hepsini hatta fazlasını sırtımda birer yük olarak taşımaktan vazgeçmem gerektiğini öğretti bu yaşım bana. Bu kadar kafama takmayıp daha akışına bıraktığımda bir çoğunun karşıma çıkacağını da. En son doğum günümde gidemediğim konserlerden dert yanmışım size. Bu yıl evde delirircesine söylediğim şarkıları konserde bağıra çağıra söyleme imkanı buldum. Daha önce yapmadığım bir sürü şeyi deneyimledim. Bütün bunları yaparken bazen umutsuzluğa kapıldım, bazen şartları beğenmedim ama günün sonunda kendimi en azından ufak da olsa bir şeyler için mutlu olurken buldum. Hala istediğim yerde değilim ama istediğim o yerde olacağıma dair umutlarımı da kaybetmedim. Yukarıda size bıraktığım, çok sevdiğim şarkıda da olduğu gibi : “Solmuyorum, daldan beni koparsalar da.”

Yazımın başında size bahsettiğim telaşımdan kurtuldum yani. Şimdi bana “bu yıl ne öğrendin?” diye sorsanız bir saniye bile düşünmeden “beni ufacık da olsa mutlu eden her şeye minnet duymayı” öğrendiğimi söylerim size ama bu minnet ya da şükür duygusu tamam bana bu yeter anlamında değil. Daha fazlasına sahip olabilmek için şuan sahip olduklarımı görmezden gelmeyeceğim anlamında. Yani mutluluğu tek bir şeye bağımlı hale getirmemek gerekiyor. Evet, o çok istediğimiz şey belki olmadı, o telefon tam ihtiyacımız olduğunda çalmadı, kafa dinlemeyi en çok istediğimiz an bir sürü işimiz çıktı… Sayısız örnek verebilirim “olmayanlara” ama ne kadar anlatırsam anlatayım bu onların olmadığı gerçeğini değiştirmeyecek. Olmadı çünkü diye başlamamak gerekiyor her şeye. Olmadı, altında bir sebep aramaya gerek yok çünkü o an olması lazımdı ama olmadı. Sonuçlandı, eskide kaldı. Eskide kalmayan şey biziz. Olmayan hayallerimizin yerine yenilerini kurabiliriz, kaçırdıklarımızı telafi edebiliriz ama kendimizin telafisi yok. Şahit olduğunuz üzere bir yıl daha büyüdüm mesela, geçmiş zamanı geri döndüremem. ( Bu cümleyi yazarken biraz yaşlı hissediyor 🙂 )

Son olarak bana mutluluktan ağladığım anlar, sevdiklerimle hasret giderdiğim günler yaşattığın, yaşadığım şehri sevdirdiğin, unutulmaz anılar biriktirmeme vesile olduğun ve yukarıda bahsettiğim farkındalığı yaşattığın için teşekkürler 23. yaşım. Seni hep böyle güzel hatırlayacağımı umuyorum. Hep güzel hatırlayacağımız yaşlarımız olması dileğiyle!❤️

birdamlayazar blog sohbet

Bir yanıt yazın

Yorumlar (2)

DZY Avatar

Geçen yıldan bu yıla kadar olan tüm değişimlerine şahit oldum ve bence inanılmaz birisin. Çünkü bir yıla o kadar çok şey sığdırdın ki bunu pek çoğumuz yapamazdı. Başetmesi zor olaylar karşısında gücünü ispat ettin mesela, ya da gerçek aşkı buldun. Cesaret edemeyeceğini düşündüğün bir çok şeyi yapma cesaretine sahip oldun ve aslında kısa zamanda hayatında inanılmaz bir yol katettin. Zaten hayat da budur. Mutluluklar ya da üzüntüler hayat yolunda sadece küçük duraklar. Yol hiçbir zaman bitmez ve önemli olan o yolda ne kadar hızlı ve sürekli ilerleyebildiğimizi görmektir. Yaşamak budur. Sen pek çok insanın aksine hiç bıkmadan ilerledin ve bu yaşında giderek hayat yolunda hızlandın. Biriktirdiğin iyi ya da kötü anılardan ders aldın ve bazen çoğu insanın pes edeceği noktada daha da güçlenerek, olgunlaşarak devam ettin. Bence ruhun sana minnettar çünkü yaşadığın bu bir yılda hem kendine hem hayatındaki insanlara çok şey kattın. Bu yüzden bu doğum günün geçirdiğin muhteşem yılın bir kutlaması olmalı. Seni çok seviyorum. İyi ki, Şükür…

birdamlayazar Avatar

İnsan en yakınındakilerin toplamıdır diye bir söz var ya hani, öyle yanımda canımdasın ki bugün benim için böyle düşünebiliyorsan bu düşündüklerinin hepsinde senin inanılmaz etkin var. Ne zaman yavaşlasam omzumda hep elini hissettim ve bu benim için paha biçilemezdi. Dediğin gibi hayat hiç bitmeyen bir yol gibi ama bazen insanın neşesi, enerjisi bitebiliyor. Mühim olan bunları tamamlayacak senin gibi bir dosta, kardeşe sahip olabilmek. Seni hayat yolumda bitmeyecek bir sevgiyle seviyorum. Her daim, iyi ki 💗