Aynayla Rastlaşmak

Damla Nur Güney 3 Ağustos 2023 22:34

Kafan önünde eğik. Elin kalbinde, dokunsalar ağlayacaksın hatta ama kimseye değmiyor hayat yolun. Bırakabilsen bırakacaksın ama soracak halin yok. Aynalar karşında sıralanmış ama sen arkaya bakıyorsun. Gidecek yerin var, gitmiyorsun. Hep gidilecek bir yer vardır, biliyorsun ama unuttun. En sevdiğin şarkının sonuna geldin, sonraki şarkıdan ümidin yok. Elime bir kağıt bir kalem geçse diyorsun. Ah bir kalem içimdeki her şeyi alıp kağıda döküverse! Bir güneş açsa ve aydınlatsa tüm ruhların karanlık taraflarını. Biri bir ışık yaksa ve yolun devamını görsen. İnsan göremese de hayal edebilir mi, şüpheye düşüyorsun. Biraz gayret etsen düşmezsin biliyorsun ama bir düşsen kim kaldıracak merak ediyorsun. Bir bahar rüzgarı esiyor yüzüne ama sen hissetmiyorsun. Korkup kaçma diyor içinden bir ses. Korkup kaçtığın her ne varsa şimdi değilse bile bir gün esiri olacaksın, niye korkuyorsun? Esir olmak mı korkun yoksa esir olup buna alışmak mı? Yeterince özgür hissemediğin her an zihnindeki o prangaya takılıyor cümlelerin. Kelimelerin senin belleğinden değil de bazı zamanlar kurtulamadığın o parmaklıkların arasından çıkıyor sanki. Şu berrak gökyüzünü bir görsem diyorsun, şu havaya kavuşsa içim. Olduğun yere, olduğun kişiye ait kılan şu halatlar çözülüverse ruhundan ve ipleri sıkı tutulmayan bir balon gibi uçsan yukarılara. Bulutların üstünden baksan tüm anılarına ve hepsini uçsuz bucaksız maviliklerin içine saklasan. Ucu tutuşturulmuş bir kağıt gibi hemen yanıp kül olsa tüm silmek istediklerin. Sonra bu yangın yerinde sığınacak liman olsan kendine. Anlatsan, dinlenip kaldığın yerden tekrar başlasan her şeye. Hayat her koşulda devam eder mi? Peki ya kaldığı yerden mi? Kaldığın yeri ezbere bilsen geri dönülür mü ki? Dönsen, tanıdık yollarla kaplansa etrafın. Görmeye alıştığın trafik lambalarında duraklasan sadece. Kendinle yürüsen yoruluncaya dek, kendinle konuşsan. Kendi kendine ne kadar konuşabilir insan? Kendiyle ne kadar karışabilir? Her duyguyu atsan hangisinin tadı baskın gelir ömrüne? Zaman kabullenemediklerimizi serer mi önümüze yoksa çekilir mi yolumuzdan? Arkana dönüp baktığında başladığın yeri göremeyecek kadar uzakta olsan. Yolun hiç bitmesin ama taşlarla da kaplanmasın diye umutla yürüsen. Yorulsan, dinlensen, mutlulukla kaplansa için, anlasan, ağlasan… Gözyaşlarımız mıdır, kahkahalarımız mı bizi anlatan? Hangi dönemeçlerin kıyısında yürür durur da hangi telaşlar için çok yorgun olur insan? Şu gökyüzünde pervasızca duran kocaman bir bulut olsan bazen. Bütün yükünü yağdırıp hırsın dinene kadar yağsan. Yolunu şaşırmış hiçbir rüzgar savuramasa seni. Kendinle, kendi halinde öylece dursan. Bütün aynalar kaybolsa birden ve kendinle yüzleşmek zorunda kalmasan, yine de kaçar mıydın kendinden?

Aylar, yıllar sonra kısacık da olsa zihninizde dolaşmaya geldik. Uzun zamandır aklımda dönüp duran bir türlü yakalayamadığım cümlelerdi, umarım iyi gelir. ♥

birdamlayazar sohbet

Bir yanıt yazın

Yorumlar (0)

Bu yazıya ait yorum bulunamadı. İlk yorumu sen yapmak ister misin?